ATEİSTLERE CEVAPLAR-1
Bir kâğıt düşün kibir yüzü sana, öteki yüzü de sevgiliye
dönüktür. Yahut her yüzü bir başkasına çevrilmiştir. Kâğıdın sana dönük yüzünü
okuyabilirsin ama asıl dosta sevgili tarafına dönük olan yüzünü okumak gerekir.
şems- i Tebriz’inin Felsefecilerin Sorularına Cevabı:
Her yolun bir adabı vardır.
Allah’ı sevmenin de adabı vardır.
ADAB!!!!
Derviş, sadece gönlü geniş ve ruhu gezgin bir sufî demek
değildir ki!..,
Belaların, nerden geldiğini bilmemek, belaların en büyüğüdür
Dergâhın bahçesinde güllerin yanında Mevlâna ile hasbihal ediyorduk. Mevlâna’yı ziyarete felsefecilerden bir grup geldi. Soruları olduğunu
bildirdiler. Mevlâna onlara beni göstererek;- Benim sorularımı cevaplayana sorun, diye bana havale etti.
Bunun üzerine, gelen felsefeciler üç sual sormak istediklerini belirtirler.- Sorun. Dedim. İçlerinden birini başkan seçtiler. Hepsinin
adına o soracaktı. Sormaya başladı.
- Allah var dediniz, ama görünmez, göster de inanalım.
- Öbür sorunu da sor.- Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz, sonra da
ateşle ona azap edilecek dersiniz hiç ateş ateşe azap verir mi? dedi.- Peki, öbürünü de sor.
- Ahirette herkes hakkını alacak, yaptıklarının cezasını
çekecek diyorsunuz. Bırakın insanları canları ne istiyorsa yapsınlar karışmayın, dedi.- Bunlar mı sorularınız şimdi benim peşimden gelin size
cevapları vereyim.Kalktık dergâhın bahçe duvarı için kerpiç yapan müritlerin yanına vardık. Yerden kurumuş bir kerpiç aldım ve adamın başına vurdum. Soru sormaya gelen felsefeci yanındakilerle apar topar Konya kadısına gittiler. Mevlâna
“Şimdi ne olacak” der gibi bakıyordu. Onun aklından geçenleri okudum. Meraklanma bekle gör, sorularının cevabını öyle alacak ki dergâhına tövbeye hidayete gelecekler.Şimdi mahkeme görevlisi bizi kadıya çağırana kadar namaz kılalım. Aradan yarım saat geçmişti. Haber geldi, birlikte huzuruna vardık. Kadının odasında bizim şaşkın filozoflar hazır ol vaziyetinde bekliyorlar, kerpici yiyen kafası sarılı olarak olup biteni birde bizim yanımızda kadıya anlatmaya başladı.- Ben, soru sordum, o başıma kerpiç vurdu. Dedi.- Ben de sadece cevap verdim. Kadı bu işin açıklamasınıistedi. - Bana Allah’ı göster de inanayım, dedi. Şimdi bu felsefeci,başının ağrısını göstersin de görelim. Filozof şaşırarak:- Ağrı var ama gösteremem, dedi.
- İşte Allah da vardır, fakat görünmez. Yine bana, şeytana
ateşle nasıl azap edileceğini sordu. Ben buna toprakla vurdum. Toprak onun başını acıttı. Hâlbuki kendi bedeni de topraktan yaratıldı. Yine bana: Bırakın herkesin canı ne isterse onu yapsın. Bundan dolayı bir hak olmaz, dedi. Benim canım onun başına kerpici vurmak istedi ve vurdum. Niçin hakkını arıyor? Aramasa ya!
Etiketler:
kibir | kitap | kuran | mevlana | şems | mesnevi | kuyu | yusuf | ateist | mason | hristiyan | felsefe | adab | adap | sevgili | hikaye | kerpiç | kadı | konya