nun ve sırrı (yaradılış)



 

NUN HARFİ VE SIRRI

Nûn vakıf halinde sakin okunur. Üzerinde
durulmayıp geçilmesi halinde, kırâetlerin çoğunda izhar ile, bazısında da
gunneli veya gunnesiz idğam ile okunur. Bunun görünüşü gibi hecâ harflerinden
bildiğimiz "nun" harfi olmasıdır ki Rahman, Kur'ân isimlerinin
sonunda olduğu gibi gunneli bir sestir. beşer iniltisini ve yaratılış
tınlamasını en fazla temsil eden bir ses... İsmi de, başı ve sonu bir olan
lafzıdır. Harf denilen sesler içinde en titreşimli sestir... (elmalılı a.y.)

 Nun Bir nokta ile bir hokka ve çanak
gibi daireyi andırır bir şekilde yazılır. bir merkeze bakan yarım küre şeklinde
görünmesi; âlemin de yer ve göğü ile suret ve mânâsını veya kalemle yazı
yazılan bir hokka ile mürekkebini andırır. Ki zihinleri bir noktada derinlere
götürerek indirilmiş kitaptan yaratılış kitabına ve varlığın başlangıcına kadar
bütün harfleri düşündürebilir.



 

 



 

Elmalı hamdi, “Nun. Kaleme ve yazdıklarına
andolsun” diye başlayan kalem suresinin tefsirinde “nun” un sırrı hakkında
ayrıntılı bilgiler verir. [1]

EN DOĞRUSUNU ALLAH (c.c.) bilir!

“Başlangıçta "Kalem-i a'lâ (yüce kalem) denilen ve ezeli takdirde kıyamete
kadar olacak şeylerin bir projesini yazan ruhânî bir ilk unsur, bir kuvvet
yaratılmıştır ki buna birçokları akl-ı evvel (ilk akıl) veya Muhammedî nûr
demişlerdir.



Sonra madde yaratılmıştır. Buna cevher dahi denilmiştir. Sonra bir su buharı
gibi gaz halindeki maddeden gök cisimleri yaratılmış, sonra bunlardan sıvı
halinde arzın maddesi ayrılmış ki fezâ dediğimiz uzay okyanusunda yüzen bu
maddeye, küreye benzer şekilde olduğu anlatılmak üzere Nûn veya Hût ismi
verilmiştir.



Yer küresinin böyle başlangıçta gök maddesinden ayrılacak yaratılmış olup
buharlarla kuşatılan sıvı halindeki havada yüzmekte olan yuvarlak maddesi
üzerinde sonra y er kabuğu dediğimiz toprak ve taş gibi cansız varlıklar
tabakası yaratılmaya başlamış ve bu taraftan o Nûn maddesinin üzerine bir kabuk
halinde yayılıp döşenmiş ve bu suretle arz meydana gelmiştir.” (elmalılı hamdi
tefsiri kalem suresi)

İşte “Nun”, varlığın başlangıçtaki halinin sembolüdür. Varlık başlangıçta,
“birlik okyanusu içinde kendinden habersiz yüzmektedir.”

Nun harfi de, “evrenin yaratılışının başlangıcında, gök cisimlerinin balık gibi
uzay boşluğunda yüzdüğü, her şeyin birlik içinde olduğu, farklılaşmaların
başlamadığı çağ” a işaret etmektedir. [2]

Mistikler, saflığa ve tamlığa erişmek için çokluğun meydana çıkmadığı
başlangıçtaki birliğe dönmek isterler. Çünkü çokluk, eksikliktir, eksikliğinin
huzursuzluğunu hissedip, deprenip, çalkalanıp durmaktır.

Buradaki “nun”, büyük ihtimalle bir “ruhani akretip”, yani “Allah' ın
yeryüzünde gelip geçici şeylerin yaratılışında kullandığı temel ruhsal kaynak
ve model.” Dir.

Evrenin yaratılışı çeşitli devrelerden geçer ve insanın manevi yolculuğunun
duraklarını işaret eder... bu duraklar peygamber kıssalarında özellikle de
mucizelerinde işaret edilmiş gibidir.